23 Mart 2014 Pazar


Kütahyalı olarak kentimi arama motorlarında bulamayacağınız özellikleriyle anlatmayı bir borç bilirim. Fakat yine de klişe bir giriş yapmakta fayda var.

Kütahya'nın Tarihçesi

    Kent tarihi anlatılırken 7000 yıl öncesine gidilir. Anadolu'da 7000 yıl demek sayısız uygarlıkların gelip geçtiği zaman dilimi demektir. Kütahya ise tam bu uygarlıkların yolu üzerinde ve hepsinden izler taşıyor; Hitit, Frig,  Roma, Bizans, Germiyan ve Osmanlı Uygarlıklarının izleri açıkça görülüyor.
    Anıtsal yapılarıyla izleri en çok görülen Germiyanoğulları bir döneme damgasını vurmuş. Kütahya Germiyanoğulları Beyliği'nin başkenti olmuştur. Son Germiyan beyi II.Yakup'un kız kardeşi Devlet Hatun'un Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazıt ile evlenmesi neticesinde akrabalık bağı kurulmuş, II. Yakup'un 1429 yılında ölümünden önce vasiyetiyle Osmanlı topraklarına katılan Kütahya, 130 yıl Germiyan Beyliği'nin başkenti 400 yıl Anadolu Beylerbeyliği'nin merkezi olmuştur.
   I. Dünya Savaşı sonrasında 17 Temmuz 1921 tarihinde Yunan işgaline uğrayan Kütahya, Türk Ordularının 26 Ağustos 1922 yılında başlattığı Büyük Taaruzla makus talihini yenmiş ve 30 Ağustos Başkomutan Meydan Muharebesinin kazanılmasıyla sonsuza dek yaşayacak olan Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı bir il olmuştur.
   Büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, "Ey yükselen yeni nesil!İstikbal sizsiniz Cumhuriyeti biz tesiz ettik.Onu ila ve idame edecek sizsiniz." veciz sözünü Zafertepeçalköy'de, "Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!" komutunu Dumlupınar' da vermiştir.


Kaynaklar:
Kütahya Valiliği Çevre Koruma Vakfı Cd'si ve
http://www.kutahyakulturturizm.gov.tr