25 Mayıs 2014 Pazar

Yapmadan Dönmeyin


Kütahya'ya uğrayıp;

Germiyan Sokağı'ndaki 150 yıllık Türk Konaklarını, Lajos Kossuth'un misafir edildiği evi ve müzeleri gezmeden,

Antik Roma kenti Aizonai'yi ve Frigya Vadilerindeki peri bacalarını, kaya mezarlarını, şapelleri görmeden,

Kurtuluş Savaşına tanıklık eden Zafertepe'yi, Dumlupınar Şehitliğini ziyaret etmeden,

Kale içindeki Döner Gazino'da yöresel yemeklerden yemeden,

Termal sularından şifa bulmadan, sularından içmeden,

Dünyaca ünlü çini ve porselenlerinden almadan dönmeyin.

Sıkıcık Çorbası İncik Kebabı ve Gelincik Şurubu

Kütahya Yemekleri
Bir sofra düşününün...
Sarımsaklı yoğurtlu içinde bulgur toplarının olduğu bir çorba

Kuzunun en güzel yerinden yapılmış bir incik kebabı
Yanında  çıtır çıtır bir dolamber böreği
Harika aromasıyla gelincik şurubu
Bütün bu güzel yöresel lezzetler ve daha nicelerini denemek için sizleri Kütahya'ya davet ediyorum :)

24 Mayıs 2014 Cumartesi

KÜPECİK GELENEĞİ


Kütahya’da da eskiden beri süregelen bir âdet, mahallede hem kaynaşmayı sağlıyor hem de çocukları oruca hazırlıyor. Çocuklar Ramazan’da akşam ezanının okunmasını sabırsızlıkla bekliyor. Akşam ezanıyla birlikte açılan oruçların ardından sokağa çıkan aynı mahalle arkadaşları, kapıları dolaşıp tıklattıktan sonra başlıyor küpecik manisini okumaya;
Küpecik küpecik, yağdan baldan küpecik
Yağ olmazsa bal olsun
Ev sahibi sağ olsun…
Bu maniyi duyan ev sahibi çocuklara harçlık ya da şeker ikram ediyor. İftar sonrası başlayan harçlık turları teravih namazı saatine kadar sürüyor. Bu şekilde tüm mahallenin kapıları çalındıktan sonra toplanan harçlıklar ve şekerlemeler eşit olarak gruptaki tüm çocuklar arasında paylaşılıyor. Sonrasında ise tüm çocuklar caminin yolunu tutuyor.Bu gelenek çocukların ilk mahalle arkadaşlıklarına, sosyalleşmelerine ve paylaşmayı öğrenmelerine de katkıda bulunuyor. Kütahya halkı da bu geleneğin devam ettirilmesi için her kapıyı çalan küpecik alayına muhakkak ikramda bulunup, hayırlı Ramazanlar diliyor.
İzlemek için tıklatınız küpecik

1 Mayıs 2014 Perşembe

Alopaşalı Şeker Konağı

Kütahya'da 30 yıldır çinicilik mesleği ile uğraşan İbrahim Kocaoğlu, kentin tarihi konaklarından 'Şeker Konağı'nı, 'Ata Sanatlarını Yaşatma Merkezi'ne dönüştürdü.
'Alopaşalı İbrahim' olarak tanınan İbrahim Kocaoğlu, kendisine özgü Türkuaz renklerinden oluşan binlerce çini eserlerini, mülkiyeti Kütahya Belediyesi'ne ait Pirler Mahallesi Karadonlu Sokak'ta bulunan 227 yıllık tarihi konakta sergiliyor.
Ata Sanatlarını Yaşatma Merkezi'ni 'tarihlerin buluşması' olarak değerlendirdiğini ifade eden İbrahim Kocaoğlu, "Bu konak, Türk insanının hangi şartlarda nasıl yaşadığını bizlere gösteren bir ibret vesikasıdır. Kütahya'da yaşanyan Türk mimarisi ile oluşmuş 2 tane konak var. Bunlardan bir tanesi Macarevi diğeri de burasıdır. Gusülhanesinden yüklüğünü, meyveliğinden abdesliğine, şadırvanından  çeşmesine kadar muhteşem bir dünya burası. 18. yüzyıldan bir yaşantıya ortak olmak isteyen tüm sanatseverleri buraya davet ediyorum. Herkesi aşka davet ediyorum. Ne demek aşk? 'Niçin böyle diyorsunuz derseniz?' bu, kızım Sede Cevher Kocaoğlu'nun 23 Nisan günü bulduğu bir slogan. Eskiden Türkuaz çini vadimiz vardı. Şimdi ise Şeker Konağımız oldu. Alopaşalı Şeker Konağı. Akrostiş yaptımızda baş harflerimizden aşk ortaya çıkıyor. İşte bu Allah'ın bize bahşettiği güzellik. Burada doğa aşkı var, sanat aşkı var. Yurt içinden, yurt dışından tüm sanatseverleri konağa davet ediyorum. Gelsinler, bu güzelikleri birlikte paylaşalım" dedi.